Öğretmenim Dergisi İdealist bir yaklaşımla ve tüm zorluklara karşın yayın hayatını 10 yılı aşkın süredir kesintisiz sürdüren dergimiz, gücünü ilkeli ve tarafsız yayıncılık anlayışından almaktadır.
İLGİLİ YAZILAR
ÖĞRETMENİM DERGİSİ’NİN KARDEŞ İNTERNET HABER SİTESİ WWW.AJANSA.COM.TR
Adnan Gündüz
İmtiyaz Sahibi
Tam tamına yarım asra yaklaşan bir aşk benimki. Öğretmenlik yıllarımda öğrencilerime söylediğimin pratiğiyim ben. Hem yüreğimin götürdüğü yere, hem de ideallerimin peşinde yıllar boyu koştum durdum. Bir insanın bir işte başarılı olmasının nedeninin bu yarım asra yaklaşan süreçte sadece şu iki nedene bağlı olduğuna tanık oldum.
1-) Hangi işi yaparsanız yapın ama sevdiğiniz işi yapın. İşinizi severek yaparsanız o iş size ne zor ne de zul gelir. Severek yaptığınız işte kendinizi öğrenmeye açın. Her gün yeni bilgiler öğrenin. Unutmayın, çalışmaktan yorulmayan tek organ beynimiz. Öğrenmeyi bıraktığınız gün hem yaşlandığınız, hem de beyin hücrelerinin kendilerini yok etme sürecine girdiği süreçtir.
2-) Yaptığınız mesleğe inanç, mesleğinizin bağlı bulunduğu kuruma tam güven. Mesleğinizden ötürü başınıza bir iş geldiğinde, çalıştığınız kurum veya kuruluşun size sahip çıkacağına GÜVENMEK. İŞTE, BAŞARININ SIRRI BU İKİ NEDEN. Ben yıllarca iki meslek arasında git-geller yaşadım. Öğretmen olarak ilk atanmam Zonguldak İli Karabük İlçesi Keyfallar Köyü Stajyer Müdür Yetkili Öğretmen. Gazetecilik yaşamımda yerellerin (İlerici Akşehir ve Konya’nın Sesi) dışında ilk yerim o zaman gündem yaratan idolüm olan Bekir Coşkun’un Ankara temsilcisi olduğu GÜNAYDIN Gazetesi. Her iki meslek yaşamımda da ulaşılabilecek en üst mertebeye ulaştım. Bir ilkokul ve sınıf öğretmeninin ulaşabileceği üst makam okul müdürlüğü. Gazetecilikte de temel hedef eski adıyla SARI BASIN KARTI, günümüzde de TURKUAZ RENKLİ BASIN KARTI. Ben ikisine de en kısa sürede ulaştım ve yıllarca da onurla mesleğimi yaptım, kartımı taşıdım. EN BÜYÜK ŞANSIM DUAYENLERİ TANIMAK VE ÇALIŞMAK Her iki mesleğimde de en büyük şansım, duayen isimleri tanımak ve onlarla aynı havayı koklayıp teneffüs etmek. Cağaloğlu, Türkiye ulusal basınının kalbinin attığı yerdi. Gazeteciler cemiyeti lokalinde bir çok isimle bir araya gelebildiğiniz gibi, Cağaşoğlu Hamamında sadece gazeteci ve özel misafirlerin ağılandığı yerden başka Cengiz’in yeri uğrak noktaları idi. Sağduyunun Sesi olarak tanımlanan Tercüman Gazetesinin isimleri de karşı görüşte olduğu düşünülen isimlerin de aynı masada oldukları, olmasalar bile selamlaştıkları gözlenirdi. Bu yaşta bile minnet, sevgi ve hayranlıkla sayabilecğim bir kaç isim ise şöyle: Yalçın Bayer-Barbaros Gençak- Yavuz Okayben- Naim Arabacılar- Abdülkadir Yücelman- Kemal Yıldırım- Atilla Hamzacebi- Fehim Yener – Seyfi Bora – Basın Konseyi Kurucu Başkanı Oktay Ekşi ve daha niceleri.. Cağaloğlu’nda girmediğim han kalmadı dersem emin olun doğrudur. HEDEFLERE ULAŞMANIN MUTLULUĞU Etkİn Haber Ajansı – Gazetesi- Yapım Birim Merkezi Bilardo Federasyonunun kurulmasında üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Haber’de Damga “asıl damgalanması gereken ama gözden kaçan haberleri damgalamaktan kaçınmadı.” ÖĞRETMENİM DERGİSİ ÖĞRETMENCE ANLAYIŞLA YOLA ÇIKTI Ben Öğretmen Okulllarının Öğretmen Liselerine döndürülmesi sonucu en son mezun olanlardanım. Bizim diplomalarımızda hem Öğretmen Okulu hem de Öğretmen Lisesi yazar. Öğretmen Okulları ve Köy Enstitüsü mezunu öğretmenler ülkemizin hep aranan öğretmenleri olmuştur. Bence bunun tek ve yegane nedeni İlkokuldan veya ortaokuldan sonra alınan öğrencilerin öğrenim gördükleri yıllar boyu öğretmenliğe hazır edilmeleri. Davranış Bilimleri dahil – Çocuk ve Yetişkin Psikolojisini öğrenmeleri, Pedagojik eğitimleri o sıralarda almaları, köy okulları dahil özel kolejler ve kent okullarında staj yapmaları ve uzman öğretmenlerle öğretmenler odalarında aldıkları öğütsel sohbetler. Benim tek farkım daha öğrencilik yıllarımda gazeteciliğe bulaşmam. Akşehir sokaklarında dayak yemem. Milli Eğitim Bakanı Mustafa Üstündağ’ın taşlanmasına muhabir olarak tanık olmam. Yaşadıklarımı öyküleştirerek bedenimde ve benliğimde travma oluşturmamak. GAZETECİLİK AŞKI TEDAVİ EDİLEMEZ BİR HASTALIK.
Gazetecilik bu güne dünden yaşamaktır. Bu yazılı basın için benim başladığım dönemlerde böyleydi. İletişimin engellenemez olduğu bir çağda muhabir artık anlık anların aktaracısı konumuna gelmiştir.
Her ne kadar “yazılı basın bitti, bitiyor” dense de bizce asla bitmeyecektir. Elektriklerin kesik olduğu bir ortamda hangi bilgisayarı çalıştıracaksınız. Siber saldırılarda devletler bile sarsılır iken, ekonominin itici gücü bankalar bile çaresiz kalırken unutulmamalı ki doğru bilgilerin verildiği oranda da yanlış ve yanıltıcı bilgi verme yeridir sanal ortam veya internet ortamı. Alt yapı vb nedenleri de buna ekleyebilirsiniz.
“Gün gelecek herkes bir kaç saniyeliğine ünlü olacak” sözünü görsel medyanın bu kadar çokluğuna veya yoğunluğuna veriyorum. Ama unutulmamalı ki oradaki görüntü veya meşhurluk bir kaç saniyelik.
Ayrıca bizim gibi işitsel ve görsel basından bilgilenen toplumların bilmeleri gereken onların asıl görevleri seyreden veya dinleyenlerine hoşça vakit geçirme zorunluluklarıdır.
Bunların bilinciyle yola çıktık. Yarım asırdır tedavi edilemez GAZETECİLİK AŞKIMIZIN ömrümüzün sonuna kadar süreceğini biliyor ve yüce yaradandan AĞAÇLAR AYAKTA ÖLÜR misali canımızı hayırlısıyla almasını diliyor, hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlıyor bu yolda bizi yanlız bırakmayacak yol arkadaşlarımıza şimdiden teşekkürlerimizi sunuyorum.
Öğretmenim Dergisi ve Ajans A İnternet Haber Sitesi İmtiyaz Sahibi: Adnan Gündüz
